müzzemmil ~ مزمل

müzzemmil ~ مزمل ne demektir?

müzzemmil ~ مزمل ::: (a. s.) : tezmîl eden, elbise içine saran, (bkz. : mütezzemmil). devamı N harfi yazılmamış

müzehheb ::: (a. s. zeheb'den) : 1) tezhibolunmuş, altın suyuna batırılmış. (bkz. : müzerkeş). 2) yaldızlanmış.

müzehhib ::: (a. s. zeheb'den) : 1) tezhîbeden, altın suyuna batıran, tezhipçi. 2) yaldıza batıran, yaldızcı.

müzehher ::: (a. s. zühre'den) : 1) çiçekli; çiçeklenmiş, çiçek açmış. 2) i. kadın adı.

müzehher kûfî ::: i. g. s. bir yazı sitili.

müzekkâ ::: (a. s. zekât'dan) : 1) tezkiye edilmiş, paklanmış, aklanmış. 2) Allah'ın adı anılarak kesilmiş hayvan. 3) zekât verilmiş.

müzekker ::: (a. s. ve i. zikr'den) : 1) erkek, er. 2) a. gr. *eril, kelimeyi erkek gösteren [isim, zamir, sıfat, fiil]

müzekker-i semaî ::: gr. erkeklere mahsus olduğu kulaktan duyulan kelime.

müzekkl ::: (a. s. zekât'dan) : 1) tezkiye eden, temizliyen, aklıyan. ' 2) şahitlerin vazi-vetini inceliyerek şahitlerinin kabul edilebileceğini ispat eden. 3) cenaze töreninde tezkiye eden.

müzekki-n-nüfûs ::: 1) nefisleri arıtan; 2) 1469 fR74) da ölen $eyh Eşrefoğlu Abdullah'ın öğütleri hâvî dînî bir eseri.

müzekkir ::: (a. s. zikr'den) : 1) zikr hatıra getiren, andıran. 2) zikreden, ibâdet eden.

müzekkire ::: (a. i. zikr'den) : bir iş için üstün makama yazılan resmî kâğıt.

müzellak ::: (a. s.) : ayağı kaydırılmış.

müzellef ::: (a. s.) : yüzünde yeni yenitüyler çıkan, (bkz. : şâbb-ı emred). [yapma kelimelerdendir]

müzellil ::: (a. s. züll ve zillet'den) : zelilleştiren, hakirleştiren.

müzemmele ::: (a. i.) : soğuk su testisi.

müzemmem ::: (a. s.) : bayağı, aşağılık, fena, küstah [adam]

müzemmil ::: (a. s.) : tezemmül etmiş, bir şeye sarılmış, sargılanmış.

müzenned ::: (a. i.) : 1) dar yer. 2) tamahkâr, elisıkı.

müzennid ::: (a. s.) : çakmak ile ateş çakan.

müzerkeş ::: (a. f. b. s.) : altın sırmalı, altın sırma ile işlenmiş, (bkz. : müzehheb). Seccâde-i müzerkeş : altın sırma ile işlenmiş seccade.

müzerri' ::: (a. s. zer'den) : tohum eken [makine]

müzevvâ ::: (a. s. zâviye'den) : zâvi-yeli, köşeli.

müzevveb ::: (a. s.) : tezvîbedilmiş, eritilmiş.

müzevvec ::: (a. s. zevc'den) : tezvîcedilmiş, çiftleştirilmiş.

müzevvek ::: (a. s.) : civa ile yaldızlanmış.

müzevver ::: (a. s. zever'den) : tez-vîr olunmuş, uydurulmuş, düzme [söz, haber. .]

müzevvib ::: (a. s. zevebân'dan) : tez-vîbeden, eriten.

müzevvir ::: (a. s. zever'den. c. : müzevvirîn) : tezvîr eden, yalanı telleyip pullıyan, arabozucu. (bkz. : müfsid).

tnüzevvir-âne ::: (a. f. zf.) : tezvirci-likle, arabozuculukla.

müzevvirîn ::: (a. s. müzevvir'in c.) : tezvirciler, arabozucular.

müzevvel ::: (a. s. zeyl'den) : 1) zeyli, ilâvesi, katılmış nesnesi olan. 2) eklentisi olan. 3) cevâbı altına yazılıp geri gönderilen [tezkere]

müzeyyelât ::: (a. i. c.) : katılmış şeyler, eklentiler.

---
müzzemmil ne demektir? anlamı nedir? müzzemmil osmanlıca yazılışı,müzzemmil arapca nasil yazilir

Sıradaki Kelimeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı